27 Aralık 2011 Salı

Büyük Perde, İnsan!


Âşık ibadetinde öyle bir noktaya varır ki devamlı surette Rabb'ıyla mülakatta olur. Alasalatihimdaimun makamıdır bu, âşık her nereye yüzünü çevirse Rabb'inin vechini/yüzünü orada görür. Artık bakışı keskinleşmiştir. Allah ile bakar Allah ile duyar olmuştur. Böylece Allah'ın işittiği kulağı, gördüğü gözü olmanın künhüne vakıf olur. Bu nedenle âlem âşıkın görünümüyle sübut bulmuştur. Allah, âleme bu nevi kulların gözüyle bakar. Bu özel münasebetten ötürü âlem helak olmaz varlığını devam ettirir. Şayet Cenab-ı Hakk Teala Hazretleri kendi vechi/yüzü ve gözüyle bu âleme baksaydı âlem bir anda yanar kül olurdu. İşte bundan dolayı Allah âleme, kendi suretinde yaratmış olduğu insan-ı kâmilin (halife’nin) gözüyle bakar.
Yakıcı yüceliklerle âlem arasındaki perde işte budur, yani insan-ı kâmil hicab-ı kibriyadır. Bu yüce bir farkındalıktır, kemâlâttır. Bu farkındalığa varana kâmil insan denir. Arapça da insan kelimesinin türetildiği kelime (Ânese) dir. Farkına varmak anlamına gelir ki bu kök kelimeden türetilerek farkına varan anlamına gelen “insan” kelimesine ulaşılır. İnsan yücelerin yücesinde olanı fark edebilecek ve onunla ünsiyet kurabilecek varlık olduğundan bu ismi almıştır. İşte bu farkındalığa ulaştığında da kemâlâtın zirvesinde olur ve Hakk'ın tezahürü gerçekleşir. Subhan, "halife" olandan âleme nazar eder. Tüm kâinat da Subhan'a secde eder. Secde emrini tutmayanlar ise tard olan yani kovulan şeytan olur.

KZ

15 Aralık 2011 Perşembe

Bu Gece


Bu alemde tek gerçek olan aşıktır, yaşadığı aşk sayesinde.Maşuka gelince hakkında fikri yoktur aşık olanın. Sadece onun aşkıyla öylesine meşguldür ki, yanmaktan ona bakacak vakti bile yoktur. Zaten maşuk razıdır bu halden. Yoksa atmazdı aşığının kalbine ateşini. Çünkü bu hal aşığı maşukuna yakar bitirir ve fena bulur nihayetinde. 


Bu Gece
Damla derya olmuştur aslına dönüşünde. 
Dönüşen damla artık yokluk aleminde. 
Varlığını feda etmiştir beka alemine
Varlık sevdasını yitirmiştir son deminde

Ey sevgili bak, bana neler söylettin, dem bu gece
Ten postundan öte görmeyi nasip ettin bu fakire. 
Yanan ben sandıydım gördün mü bak canım içre.
Meğer bir yakan varmış gördüm canımı candan içre. 

Ah dostlar gafletler yağar benlik derdine düşene. 
Aşkta erimeyip, firar edip kendi derdine düşene. 
Bulamaz kendinde olmayan, bir sevgili düşünene
Acizdir, feda edemez kişi, kendini düşünene.

Ya akla saplanır ya gazaba ya yılmayan şehvete
Bulamaz biaşk asıl maksadını bin yıl geçsede
Ah, ey gönül harap ol hemen yek nefeste
Ya nasıl bakarsın göremeyen gözlerle. 

Eğlensin nefsim burada bunca görünenle
Görünmeyen hesap sorar son gördüğünde. 
'Eyvahlar olsun' kar etmez ki son nefeste
Sorar can-ı canan 'Ben senleydim sen kimle?'

'Öldürüp öldürüp diriltirim istemesen de'
'Feryadı terket, Hakk teslimim sana'de
'Karanlık ile aydınlığı tek bir ettim sana' de
'Lutf-u kahrını, kahr-ı lutfun ile bir ettim'de

'Oh, elhamdulillah, öldüm ve dirildim' de bu gece
'Sıyrıldım sefadan razıyım cefaya' de bu gece
Görünmezliğin esrar-ı ufkundayım bu gece
Bela, razıyım cefanla sefan musavi oldu bu gece.

KZ