Özgürlük, tekamül için çok mühim bir hadisedir. İtidal ahlakından gaye hürriyete vasıl olabilmektir. Nefsin esaretinden azade olabilmektir. İfrat ve tefrit nefsin tahakkümüdür. Özgür olan kimse kendinden kendisine yolculuk yapabilir ancak. Dışa açık, kimsenin uyarısına baş eğmemiş, etrafı olduğu gibi analiz edebilen kimse kendisine bakıp düzeltebilir. Aksi takdirde dışarıdan gelecek her telkin hak olsa dahi ferdi esarete iter. Onu hürriyet sevdalısı yapmaz. Özgür kuşlar nafakalarını kendileri temin etmek zorundalar. Ancak kafes kuşları önlerine bir şey konulduğunda yiyip içebilirler. O da konulan miktar kadardır. Ne kadar yiyip içeceğini başkası belirler. Bu tam anlamıyla iradesizliktir. Hürriyet gerçek anlamda irade işidir. Ferde öncelikle hürriyet aşılanmalı, bu hürriyetin muhafazası için sonra itidal anlatılmalı. Akabinde itidal ve ahlakına gönül verenlere de denge nasıl kurulması gerektiği gösterilir.
İstikamet irade işidir. Hür olmak ancak tercih edilerek elde edilen ahlaki ve siyasi bir seviyedir. Özgür irade cüz’i iradeyi, külli iradeye tebdil edebilir. İcbar ile kimse kendini keşfedemez, tanıyamaz. Bilakis esaret kişiye kendini unutturan bir tesirdir. Özgür irade ise kendini tanımlamaya yarayan yegane kuvvettir.
Tasavvufda o yüzden açıkça söz asla söylenmez. Söz açıkça adam olma yolunda zorluk yaşayana denir. Yoksa irfan sevdalısına söz açıktan asla söylenmez, sadece ima ve işaret vardır. Yol almak isteyen kimseler dışarıdaki bu işaretlere ve imalara teyakkuz sahibi olmalıdır.
KZ
Bildikçe karanlığımızdan kurtularak hissetmez miyiz bir nebze özgürlüğü...
YanıtlaSil