Unutma… Kime razı isen, onunla haşrolacaksın. Sahte olanla hemhâl olan, sonunda sahte olanla beraber mahvolur. Lâkin hakikate râm olan, nurdan bir cevhere dönüşür. Çünkü rızâ, bir imzadır; kalbin attığı mühürdür. Kime attıysan, o senin âkıbetindir.
Zira gönül neye râm olursa, orada yeşerir. Tıpkı tohuma benzeyen muhabbet gibi…
“Âşık, mâşûkunu sevmez aslında. Onun kendi gönlündeki hayâldir sevdiği.” — Mevlânâ
Muhabbet kelimesinin kökü “ḥabbe”dir; o da “tohum” mânâsına gelir. Şimdi bu sözdeki hikmete nazar eyle:
Düşün ki bir “ḥabbe”, yani küçücük bir tohum;
• Toprağa düşer,
• İçinde bin yıllık bir sır taşır,
• Susuz kalırsa çürür,
• Su bulursa çiçeklenir,
• Güneş görmezse soluk olur,
• Gönül bulursa aşk olur.
İşte muhabbet de öyledir: Kalpte saklı durur.
Kimi zaman rüzgârla bir gönle uçar, kimi zaman bir bakışla, kimi zaman bir sözle gelir…