Keyfiyetin Keyfi
Ey Talip...
Ârifler derûnlarında bilirler ki, çoğun çokluğu gönlü doyurmaz; lakin bir damla hakikat, bazen bir deryayı bastırır. Sevmede de böyledir: keyfiyet çokluğun perişan ettiği manayı toplar, güzelliğin özünü süzer. Nicelik perdesi ardında kıymetin sıratı görünmez olur; fakat nitelik, kalbe dokunan zarif bir el gibidir: sessiz ama tesirli.
Risalet-i Penâh Hazretleri buyurur:
“تَبَسُّمُكَ فِي وَجْهِ اَخِيكَ لَكَ صَدَقَةٌ”
“Bir kardeşinin yüzüne tebessüm etmen senin için sadakadır.” (Tirmizî)
Gördün mü Ey Talip, bir tebessüm… Çok mu? Hayır.
Ama keyfiyeti, nice hediyeden, nice sözden daha derin bir iz bırakır. Bir gülümsemenin, bir gönlü diriltmesi; işte nitelik ile niceliğin farkı burada tebarüz eder.
Ömrün Kısalığı ve Gözyaşının Temizleyici Kudreti
Allâh celle ve celalehu şöyle ferman buyurur:
“كَأَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَهَا لَمْ يَلْبَثُوا إِلَّا عَشِيَّةً اَوْ ضُحٰیهَا”
“Onu gördüklerinde (dünyada) ancak bir akşamüstü yahut bir kuşluk vakti kadar kaldıklarını sanırlar.” (Nâziât, 46)
Ey Talip,
Ömrün bu kadar kısa olduğu bir menzilde, çoklukla övünmek neye yarar? İnsan, bir akşamüstü misafiri kadar durup göçtüğü bu menzil içinde ancak nitelikli olanı taşır ebediyete.
Bir güzel söz, bir temiz yürek, bir samimi teveccüh; işte kulun gerçek sermayesi bunlardır.
İnsanın gönlü bazen yağmur yüklü bulut gibi çöker, bazen de kaderin ince terazisinde terbiye olunur. Bu hâli arifler şöyle izah eder:
“Kulun meylini veren de Hakk’tır, onu terbiye eden de Hakk’tır.”
Ne hoş nüktedir bu:
Gözyaşı, sevginin abdestidir.
Zîrâ
gözyaşı, kalbi yıkar; aşkın pasını alır; insanı yeniden insan eyler. Gözyaşında hem bir secde, hem bir arınış, hem bir dönüş vardır.
gözyaşı, kalbi yıkar; aşkın pasını alır; insanı yeniden insan eyler. Gözyaşında hem bir secde, hem bir arınış, hem bir dönüş vardır.
Menzil-i Hakikatte Keyfiyetin Üstünlüğü
Bütün bu bahislerin kıblesi şuna çıkar:
Hakikat, çoklukta değil; özde gizlidir.
Sevmenin güzeli az ama sahih olandır. Amelin güzeli az ama ihlasla işlenenidir. İnsan da eşyayı çokluğuyla değil, taşıdığı mana ile kıymetlendirir.
İmam Gazâlî Hazretleri bu hususta şöyle der:
“Az dahi olsa ihlas ile yapılan amel, çok olup gösterişle yapılan amelden üstündür.”
Bu kelam, keyfiyetin nihaî hükmüdür.
Hatime
Böylece gönül seferimizde tebessümden gözyaşına, ömrün kısa menzilinden sevmenin hakikatine uzanan bir yol tuttuk. Her bir menzil, diğerine kapı oldu. Çünkü Hak katında değer, çoktan değil, özün cevherinden doğar.
Kendini bilmez nâdanların feryâdı çoktur; lakin hakikat incelikte saklıdır. Görmez misiniz ey talip, bazen bir bülbül tek bir nefesle geceye ruh verir, onu diriltir.
KZ
KZ
Not: Yukardaki yazı, bu şarkının bendeki in’ikâsı oldu.
Bir küçük tebessüm yeter bana
Çok sevme, beni güzel sev
Bir küçük tebessüm yeter bana
Çok sevme, beni güzel sev
[Nakarat]
Yüzümü tut, gözyaşımı öp
Hayat bir masal kadar kısa
Neden hep meyil yasa
Hayat bir masal kadar kısa
Neden hep meyil yasa
Eda Baba
Çok sevme, beni güzel sev
Bir küçük tebessüm yeter bana
Çok sevme, beni güzel sev
[Nakarat]
Yüzümü tut, gözyaşımı öp
Hayat bir masal kadar kısa
Neden hep meyil yasa
Hayat bir masal kadar kısa
Neden hep meyil yasa
Eda Baba