19 Ocak 2010 Salı

Farkındalık Hakkında:



Şimdi bir defter üzerinde yürüyen karınca düşünelim. Karınca defterin üzerinde yürüyor. Defterde bir sürü işaretler var (çizikler) eğer karınca buradaki işaretlerin defterin yüzeyinden farklı olduğunu deneyimlerse bir bilinç seviyesine ulaşmış olur. Onu elde eden bilgiden veya bilgilerden sıyrılmadığı takdirde (yeni bir put, ilah, bağımlılık) yazıları anlamlandırmaya çalışacaktır. Anlamsız bir sürü şekiller görecek bunlara odaklanıp anlamlandırmak için bir ömrünü feda edecektir. Bu onun tüm hayatını bu hayal içinde geçirmesini sağlayacaktır. Hâlbuki bu yazıların farkına vardığında kafasını kaldırsa, bunu yazan bir kurşun kalem olduğunu fark eder. Bilinç halini değiştirerek kalemi tutan parmakları deneyimleyecektir. Bilinç halini ve niteliğini değiştirerek, parmakların bir ele, elin bir kola, kolun bir gövdeye, gövdenin bir iradeye, onunda bir bilince tabi olduğunu fark edip kendi anını yaşayacaktır. Peki, insanlık ne yapıyor yazılan şeyleri ( Başkalarının hikâyeleri) okuyor. Ömrünü başkalarının hayallerine odaklayıp uyku halini sürdürüyor. Sizlere ne isterseniz yapın, ya da tam bir zevk düşkünü olun demiyorum. Sizlere istemediğiniz bir şeyi yapmayın diyorum. Çünkü istemediğiniz şeyi yapmadığınızda istediğiniz şey sizi bulacaktır. Eğer anı yaşamaktan murat istediğiniz her şeyi yapmaksa, bu bilince hayvanlarda sahip. 
Aç gözlerle deneyimlemeye ve öğrenmeye (öğrenme: başkalarına ifade etmek için asla kendin için öğrenme olmaz, olamaz.) bakarsan boşluğun gerçek ihtiyaçlarla dolacaktır. İnanç (kendine olan inancın –hiçbir şeyin farkında olmadığının farkında olmak-)sana bunu verecektir. Çünkü o bitmeyen bir yakıttan besleniyor. Aşktan.
Farkındalığımızı ihtiyaçlarımız belirler, ihtiyaçlarımızı inancımız belirler, inancımızı aşkımız belirler. Aşk, gerçek anlamda kendisinden bağımsız olmanın gerektiğini anlatır bize. Her şeyi yakar sadece kendisi kalır. Sonra kendisini de aşar, sadece sen kalırsın geriye. Patlayan benliğin içinde her şeye aç olduğunu fark edersin. o seni her şeye bağımlı olmaktan kurtarır. Anda yaşadığında her etkiye gösterdiğin karar bir patlamadır. Big Bang gibi olur. stresi, kaygıyı ve endişeyi ezer geçer. Bilgi öğrenilmez, hatırlanır ve Unutulmadığı takdirde bir üst bilince geçilemez. Yani unutmamız gerekiyor ki engel ortadan kalksın. Sizi bir yere getiren sadece o yere getirir. Başka yerlere gidebilmenin yolu, onu (önceki yolu) terk etmektir. Her an yeni deneyimler yaşamalıyız. Her yeni deneyim yeni bir sistem yeni bir bilgidir ve o anda kalmalıdır. aksi takdirde ilerleme olmaz; o bir tekrar olur. Farkındalık ancak devamlılığı(aynılığı)kesmekle oluşur. Evren yerinde durmuyor devamlı surette değişim gösteriyor. Bir geçtiği yerden hiçbir şey bir daha geçmiyor. Evren devamlı surette genişliyor. Bu da deneyimleyeceğimiz çok şey var demektir. tekrar yoktur. Metotlar, disiplinler ve ritüeller ilerlemeye engel olmamalılar. Alışkanlıklardan kurtulunmadığında bağımlılığımız devam edecektir. Eski disiplinlere bağımlı olmamak her anın içinde duyarlı olmak ve farklı sonuçlar çıkartmak demektir. Sıradanlığı yıkmak, devamlılığı yıkmak değişim yapmakla olur. Bu evrende hareket eden her şeyle birlikte bizde hareket etmeliyiz. Hiç bir şekilde son yoktur. Bu yüzden sonuç olamaz. Olmayan şeyle uğraşmak beyhudedir.
Boşluk bilgiyi çeker. Sizin oluşturduğunuzu sandığınız boşluk çekmez. gerçek boşluk bir kara delik gibi çeker. Hiç bir şey bilmediğinizin fakında oluşunuz bu açlığınız kara deliklerin tüm maddeyi ve ışığı çektikleri gibi sizde bilgiyi çekersiniz. İşte açlık budur. Doymamaktır. Buna ulaşmak bilgiden geçtiğini bilmektir. Önce onu bilirsin sonra ondan özgür olursun. Kara deliklerin önce güneş olduğunu unutmadan bilmektir. Kara deliğe düştüğünde zamandan sıyrılıyorsun. Anı yaşıyorsun. Aslında ihtiyaç duyduğun bu andır ne geçmiş nede gelecektir. Kafanda ki tüm bağımlılıklarından sıyrıldığında anı yaşayan olursun. Kendi "an" ına saygı duyarsın ve olan her şey yeni olur ve sen her anda başka deneyimler yaşarsın.

KZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder