19 Ocak 2010 Salı

Kapasite Meselesi:


Şimdi sadece şöyle düşünelim; herkes aslında aynı kapasiteye sahip yani yaratılış olarak herkes eşit. Kişiler sadece kendilerini keşfettikleri kadar kapasitelerini tanımlayabiliyorlar. Kişiler kendilerini iğdiş edip yeteneklerini kurcalamaları ve çözmeleri gerekmektedir. Aksi takdir de asla kendilerini keşfedemeyeceklerdir. Örneğin kişi kendisini her konuda eğitebilir. Sadece meyilli olmadığı konularda zorluk çekebilir. Yaradılışında meyilli olduğu konularda hücrelerini geliştirmek daha kolay olur. Aslında şunu demek istiyorum. Herkes ama herkes aynıdır. Her türlü bilgiye erişmede, her türlü beceriyi elde etmede aynı kabiliyete sahiptir. Sadece şartların ve kişinin iradesi sonucu ilerlediği topraklarda ki heyecanı yaşar ve etrafındakilere yaşatırlar. Doğal olarak herkes müzisyen, ressam ve matematikçidir. Bir kişinin bir işi başarması tüm insanlığın başarmasıdır.

Herkes yaradılışta eşit ve aynı ise bazılarının bazılarından farklı oluşu ve avantajlı oluşu ne demek oluyor. Bu yukarıda ifade ettiğim gibi kişinin yaratılışı (fıtratı ve fizyolojik özelliği) ‘ın da ki kompozisyonudur. Aslında hepimiz aynı suyun içindeyiz. Fark sadece su içinde ki yerlerimizdir. Bir insanın yapabileceği her şeyi var olan tüm insanlar yapabilirler. Buna kabiliyetli olarak doğmuşlardır. Bu gelişmenin 3 aşaması için geçerlidir. 1.aşama Temyiz(ayırt etme) 2. Aşama Akıl (bilim) 3. Aşama Kalp (gönül, duygu) 4.Aşama Vahiy (aktarma)
KZ

6 yorum:

  1. insan gelişiminin aşamalarında hep şunu merak etmişimdir. Peygamberlik vahi en sonuncu AŞAMA ise Musa'nın aradığı ne? Kur'anda aradığı şeyin üçüncü aşamada olduğu anlaşılıyor bu bilgilere göre... Musa'ya vahi gelmişti.Vahi kalp aşamasından önce olmadığına göre Peygamber Kalp gönül aşamasına nasıl döner Yani..burada özel bir durum mu var..Peygamberler gönül aşamasından geçmiyor mu? O zaman Allah'ın sevgilisi Muhammet nasıl olabiliyor?Anlayamadığım bir konu.

    YanıtlaSil
  2. ewet güzel bir konuya değinmişsiniz ama cevap yok neden??

    YanıtlaSil
  3. Yazılarımı yayımlamadığınızdan dolayı anlıyoruzki yasakçı bir zihniyete sahibsiniz..oysa görüntüde tam aksi bir durumum çiziyorsunuz..yazık..

    YanıtlaSil
  4. Acaba internete cikamamis olabilir miyim

    YanıtlaSil
  5. sevindim olmadığınıza. Peşin hükümlü davrandım birazcık galiba özür diliyorum..Gülay hn. sorularına da cevap yazabilirseniz ÇOK SEVİNECEĞİMM

    YanıtlaSil
  6. Gülay hanımın sormuş olduğu soruya ben cevap vereyim bilgim elverdiğince...
    İlahi planda işler bizlerin sandığı gibi işlemiyor kanaatindeyim.Hz.Musa'nında herşeyden önce bir insan olduğu gerçeğini belirleyici işaret olarak alalım.Her birimiz illaki tekamül sürecinde Yaratacı NUR'a sevgi yoluyla ulaşırız diye bir kaide yok.Kimimiz korku vasıtası ile,kimimiz seküler bir aklı kullanarak ulaşmaya meyil ederiz.Hz Musa'nın 4.aşamadan 3.aşamaya dönüşünün ve hatta 1 ve 2.aşamalara dönüşlerinin sebebi İnsan bedeninde 3 boyut arz eden bu gölge dünya'da edineceği tüm farkındalıkların gerçek varlığına yani özüne bizim ahiret yurdu dediğimiz yere dönüşündeki katacaklarıyla ilgili olduğunu sanıyorum.Hz Musa bunun içindir ki Hızır A.S ile buluşup bir seyehate çıkmış ve peygamberlik mertebesinde olmasına rağmen Hızır'ın yaptığı işlere akıl sır erdirememiştir.Yani 2.aşamaya dönüş yapmıştır.Peygamberler söz konusu olduğunda gelişmeyi arzulamak kadar doğal bir dürtünün olmayışını düşünemiyorum.
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil